Beykozlu
New member
Fenerbahçe Kulübü son periyodun en unutulmaz Yüksek Divan Şurası seçimlerinden birine yanlışsız gidiyor. Adeta kulüp başkanlığı seçimi kadar heyecan kazanan ve tüm topluluğun ilgi odağı haline gelen seçim 9 Nisan Cumartesi günü yapılacak. Yüksek Divan Heyeti Başkanlığı için mevcut lider Vefa Küçük ile bir arada Nail Kır, Sait Yılmaz ve Uğur Dündar da adaylıklarını resmen deklare etti.
Sarı-lacivertli topluluğun geri sayıma geçtiği bugünlerde lider adaylarından Sait Yılmaz, Milliyet’in sorularını yanıtladı.
birinci vakit içinderda ziyaret ettiğimiz Sait Yılmaz, ezberleri bozduklarını söylemiş oldu: “Yüksek Divan Konseyi Başkanlığı’nın ne kadar kıymetli ve kıymetli olduğunu adaylığım yardımıyla herkes hatırlamış oldu. Bugüne kadar ortaya konamamış projelerimizle tüm ezberleri bozduk. Nasıl bir Divan Konseyi olması gerektiği konusunda görüşmelerimizi ve tespitlerimizi ortaya koyduk. Adeta öbür adaylar bizim yenidenımız pozisyonunda. Ben ne söylersem onlar nerdeyse bir saat daha sonra birebirini yeniden ediyor. Bundan fazlaca mutluyum. Bütün adayları ortak noktada birleştirdim.”
“Kayıkçı arbedesine döndü”
Vefa Küçük ve Uğur Dündar içindeki tartışmaları yorumlayan Sait Yılmaz, “Ben projelerimle konuşurum. Fenerbahçe’nin artık huzura gereksinimi var. Son 10 yıldır kutuplaştırılmaya çalışılıyor kulüp. Bilhassa son yılların en önemli kutuplaşmasına gidiliyor. Kayıkçı arbedesine dönüştü. şahsi meseleler bu seçime yansıtıldı. hiç bir vakit palavra söylemedim. Fenerbahçe’nin sağduyusuna, üyelerine ve taraftarlarına yanılgı yapmamak için epey dikkatli konuşuyorum. Fenerbahçe’nin sağ duyusuna inanıyorum, Fenerbahçe hengame istemiyor. Ben kimsenin değil, Fenerbahçe’nin adayıyım” dedi.
“Aidat için reklam projesi”
Son periyotta kulüpte fazlaca tartışılan Fenerbahçe Koleji ve aidat bahislerini değinen Sait Yılmaz şöyleki kıymetlendirdi: “Fenerbahçe ismi her vakit birinci sırada gelir. Üniversitede, kolejde ya da her nerede olursa olsun. Bu tartışılmaz. Kolejde yapılan yanılgıdır. Bahçeşehir Koleji, Fenerbahçe Yerleşkesi ismi kabul edilir değil. Aidatların olabilirliği 500 lira değil, 250 liradır. Ben de 250 liraya imza verdim. İdare 5 bin bile talep eder fakat buna kongre üyeleri karar verir. Ancak Vefa beyefendi şimdiki bu seçimi düşünerek 250 lirayı oylatmadı. Beşerler 500 lira ödemeye zorlanıyor. Bizim aidat ödeyemeyen üyelerimiz için bir projemiz var, sponsorluk ve reklam üzere.”
“Lobi eksikliği var”
Sait Yılmaz lobi ve ekolleşme hususlarına değinerek şu sözleri kullandı: “3 Temmuz daha sonrası birtakım eksikleri ve gerçekleri gördük. 3 Temmuz’un bir kumpas olduğu ortaya çıktı. Bu kumpası yapanlar bile buna ‘düzmece’ dedi. Lakin mahkeme 10 sene sürdü. Bu mahkeme daha kısa müddette sonuçlanabilirdi. Zira ortada bir kanıt yok, kumpas var. Biz kamuoyuna sorabilirdik, mahkemenin niye bitmediğine dair. Bunun için de lobi faaliyetleri yapmanız ve bir kamuoyu yaratmanız lazımdı. Yani bir baskı oluşturmanız lazımdı. Burada lobi eksikliği var. Her şeyi idareden beklememek lazım. Burada Divan Konseyi’nin kıymeti ortaya çıkıyor.”
“bu biçimde bir divan istemiyoruz”
Sait Yılmaz, Yüksek Divan Konseyi’nin nasıl bir bağlantıya sahip olması gerektiğini anlattı:, “Vefa beyefendi, 8 yıldır başkanlık koltuğunda. Son 1 yıldır Fenerbahçe’ye ağır reaksiyonlar oldu. Örneğin stat yıkılsın bile dediler, lakin yalnızca Fenerbahçe Kulübü ve ben reaksiyon gösterdim. Harcama limitlerinde de örneğin kulüp ve ben reaksiyon gösterdim. Divan Konseyi nerede? bu biçimde bir Divan Konseyi istemiyoruz. Divan Heyeti’nin kurumsal bağlantı sorunu çözülmeli. Bizim emelimiz idareden rol çalmak ya da karşı karşıya gelmek değildir. Bizim maksadımız Fenerbahçe’ye kalkan olmak. Her şeyi idare takip edemez. Divan Konseyi takip eder.”
“Cumhuriyet’in misakı millisi”
Sait Yılmaz, Fenerbahçe’nin misyonuna vurgu yaparak, “Fenerbahçe kurulduğundan beri Kuvayi Ulusala ve Atatürk çizgisinde hayatıştır, yaşamaktadır. 3 Temmuz’daki kumpası yenerek yeni bir misyonumuz daha ortaya çıktı. Fenerbahçe, Cumhuriyet’in misakı millisidir. Atatürk, Cumhuriyeti gençlere emanet etti. Biz de Fenerbahçe’yi gençlere emanet edeceğiz. Gençlerimize Fenerbahçe’yi anlatacağız. Fenerbahçe’nin geleceği, yol haritası belirlenmelidir” dedi.
Sarı-lacivertli topluluğun geri sayıma geçtiği bugünlerde lider adaylarından Sait Yılmaz, Milliyet’in sorularını yanıtladı.
birinci vakit içinderda ziyaret ettiğimiz Sait Yılmaz, ezberleri bozduklarını söylemiş oldu: “Yüksek Divan Konseyi Başkanlığı’nın ne kadar kıymetli ve kıymetli olduğunu adaylığım yardımıyla herkes hatırlamış oldu. Bugüne kadar ortaya konamamış projelerimizle tüm ezberleri bozduk. Nasıl bir Divan Konseyi olması gerektiği konusunda görüşmelerimizi ve tespitlerimizi ortaya koyduk. Adeta öbür adaylar bizim yenidenımız pozisyonunda. Ben ne söylersem onlar nerdeyse bir saat daha sonra birebirini yeniden ediyor. Bundan fazlaca mutluyum. Bütün adayları ortak noktada birleştirdim.”
“Kayıkçı arbedesine döndü”
Vefa Küçük ve Uğur Dündar içindeki tartışmaları yorumlayan Sait Yılmaz, “Ben projelerimle konuşurum. Fenerbahçe’nin artık huzura gereksinimi var. Son 10 yıldır kutuplaştırılmaya çalışılıyor kulüp. Bilhassa son yılların en önemli kutuplaşmasına gidiliyor. Kayıkçı arbedesine dönüştü. şahsi meseleler bu seçime yansıtıldı. hiç bir vakit palavra söylemedim. Fenerbahçe’nin sağduyusuna, üyelerine ve taraftarlarına yanılgı yapmamak için epey dikkatli konuşuyorum. Fenerbahçe’nin sağ duyusuna inanıyorum, Fenerbahçe hengame istemiyor. Ben kimsenin değil, Fenerbahçe’nin adayıyım” dedi.
“Aidat için reklam projesi”
Son periyotta kulüpte fazlaca tartışılan Fenerbahçe Koleji ve aidat bahislerini değinen Sait Yılmaz şöyleki kıymetlendirdi: “Fenerbahçe ismi her vakit birinci sırada gelir. Üniversitede, kolejde ya da her nerede olursa olsun. Bu tartışılmaz. Kolejde yapılan yanılgıdır. Bahçeşehir Koleji, Fenerbahçe Yerleşkesi ismi kabul edilir değil. Aidatların olabilirliği 500 lira değil, 250 liradır. Ben de 250 liraya imza verdim. İdare 5 bin bile talep eder fakat buna kongre üyeleri karar verir. Ancak Vefa beyefendi şimdiki bu seçimi düşünerek 250 lirayı oylatmadı. Beşerler 500 lira ödemeye zorlanıyor. Bizim aidat ödeyemeyen üyelerimiz için bir projemiz var, sponsorluk ve reklam üzere.”
“Lobi eksikliği var”
Sait Yılmaz lobi ve ekolleşme hususlarına değinerek şu sözleri kullandı: “3 Temmuz daha sonrası birtakım eksikleri ve gerçekleri gördük. 3 Temmuz’un bir kumpas olduğu ortaya çıktı. Bu kumpası yapanlar bile buna ‘düzmece’ dedi. Lakin mahkeme 10 sene sürdü. Bu mahkeme daha kısa müddette sonuçlanabilirdi. Zira ortada bir kanıt yok, kumpas var. Biz kamuoyuna sorabilirdik, mahkemenin niye bitmediğine dair. Bunun için de lobi faaliyetleri yapmanız ve bir kamuoyu yaratmanız lazımdı. Yani bir baskı oluşturmanız lazımdı. Burada lobi eksikliği var. Her şeyi idareden beklememek lazım. Burada Divan Konseyi’nin kıymeti ortaya çıkıyor.”
“bu biçimde bir divan istemiyoruz”
Sait Yılmaz, Yüksek Divan Konseyi’nin nasıl bir bağlantıya sahip olması gerektiğini anlattı:, “Vefa beyefendi, 8 yıldır başkanlık koltuğunda. Son 1 yıldır Fenerbahçe’ye ağır reaksiyonlar oldu. Örneğin stat yıkılsın bile dediler, lakin yalnızca Fenerbahçe Kulübü ve ben reaksiyon gösterdim. Harcama limitlerinde de örneğin kulüp ve ben reaksiyon gösterdim. Divan Konseyi nerede? bu biçimde bir Divan Konseyi istemiyoruz. Divan Heyeti’nin kurumsal bağlantı sorunu çözülmeli. Bizim emelimiz idareden rol çalmak ya da karşı karşıya gelmek değildir. Bizim maksadımız Fenerbahçe’ye kalkan olmak. Her şeyi idare takip edemez. Divan Konseyi takip eder.”
“Cumhuriyet’in misakı millisi”
Sait Yılmaz, Fenerbahçe’nin misyonuna vurgu yaparak, “Fenerbahçe kurulduğundan beri Kuvayi Ulusala ve Atatürk çizgisinde hayatıştır, yaşamaktadır. 3 Temmuz’daki kumpası yenerek yeni bir misyonumuz daha ortaya çıktı. Fenerbahçe, Cumhuriyet’in misakı millisidir. Atatürk, Cumhuriyeti gençlere emanet etti. Biz de Fenerbahçe’yi gençlere emanet edeceğiz. Gençlerimize Fenerbahçe’yi anlatacağız. Fenerbahçe’nin geleceği, yol haritası belirlenmelidir” dedi.