Peter Pan’ı hepimiz hayatımızda en az bir sefer izlemişizdir. Peter Pan’ın hiç bitmeyen gücü ve asla büyümek istememesi ile onun bir sendroma isim olabileceği tahminen de hiç aklımıza gelmemiştir. Peter Pan Sendromu; ekseriyetle çocuklarda ve yetişkinlerde, büyüme korkusu olarak görülen bir davranış bozukluğuna verilen isimdir. Bu sendroma sahip bireyler bilhassa yetişkin olduğu biçimde çocuksu davranışlar stantlar.
Peter Pan Sendromu terimi birinci defa 1983 yılında Psikanalist Dan Kiley tarafınca bulunmuştur. Peter Pan ismi ise James Matthew Barrie’nin ünlü romanından gelmektedir. Bu sendrom, bilhassa 25-40 yaş ortası erkeklerde gözükmektedir. Peter Pan sendromuna sahip bireyler sorumluluklarından kaçma eğilimi gösterirler. Bu bireyler tıpkı öyküsünü okuduğumuz Peter Pan üzere ömürlerini macera peşinde koşarak ve hiç büyümek istemeyerek geçirirler. Mesleklerinde ilerlemek için gereğince efor harcamazlar lakin bir daha de büyük hayalleri olabilir. Peter Pan Sendromlu bireyler sağlıklı bağ kurmakta epeyce zorlanırlar. Romantik bağlantıyı bir sorumluluk olarak görürler. Bu sendroma sahip bireylerin birden fazla romantik bağlarında ekseriyetle kuvvetli ve sorumluluk sahibi partnerlerle bir arada olmayı tercih ederler. Evlilik ve çocuk sahibi olma üzere durumları ise kaçılması gereken sorumluluklar olarak görmektedir. Bu bireyler rahat ve dertsiz bir hayat sürmek için sorumluluklarından kaçmanın tahlilini ekseriyetle aile konutunda yaşamakta bulur.
Peter Pan Sendromu sorumluluktan kaçma, yetişkinliğin getirdikleriyle yüzleşememe ve daha fazlaca ebeveynlerin çocuklarına karşı takındığı çok muhafazacı tavır üzere niçinlerle ortaya çıkmaktadır. Pilot ebeveynlik şeklini benimseyen aileler çocuklarının meselelerini çözüp, onlara ilişkin olan sorumlulukları kendileri üstlendiği için bu çocuklar yetişkinlik periyodunda sorumluluk alma ve sorun çözme konusunda yeteriz kalmaktadır. Ebeveynleri tarafınca bu tavırla yetişen çocuklar dünyayı tehlikeli olarak algılar ve büyümeyi reddeder. Peter Pan sendromunun belirtilerine bakacak olursak: Finansal açıdan sorumluluk eksikliği, istikrarlı bir meslek inşa etmekte zorlanma, daima öteki iş ve hobilerin peşinden koşmak, hiç bir uğraş göstermeden gerçekçi olmayan bir maksada tutunmak, insan bağlantılarına az ilgi gösterme, gelecekten korkarken geçmişi hasretle anmak, başarısızlıklar için diğerini suçlamak olarak sayabiliriz.
Şayet tanıdığınız birinin Peter Pan Sendromuna sahip özellikler taşıdığınızı düşünüyorsanız, ona karşı dikkatli davranın. Bu noktada bu sendroma sahip bireylerin kendi kişiselliğini kazanabilmesi için evvela ailesinin ve özellikle partnerinin ona karşı tavrı hayli kıymetlidir. Ebeveynlerin çocuklarının büyüdüklerini kabul etmesi ve artık bir yetişkin olduğunun farkına varıp çocuğunun sorumlulukları üstlenmekten vazgeçmeleri de son derece ehemmiyet arz etmektedir. Bu bireyler evli yahut romantik bir beraberlik içerisindeyse partnerlerinin ebeveyni üzere, emsal bir tavrı sergileyip anne kimliğine bürünmeyi bırakıp karşı tarafın sorumluluklarını yerine getirebilecek bir birey olduğunu hissettirecek davranışlarda bulunmaları gerekir.
Bahsedilen belirtiler size yakın geliyor ve bu bahiste desteklenmeye gereksinim duyuyorsanız uzman takımımızla irtibata geçebilirsiniz.
Uzman Klinik Psikolog Damla KANKAYA
Psikoloji Öğrencisi Şeyma KACAR
Okumaya devam et...
Peter Pan Sendromu terimi birinci defa 1983 yılında Psikanalist Dan Kiley tarafınca bulunmuştur. Peter Pan ismi ise James Matthew Barrie’nin ünlü romanından gelmektedir. Bu sendrom, bilhassa 25-40 yaş ortası erkeklerde gözükmektedir. Peter Pan sendromuna sahip bireyler sorumluluklarından kaçma eğilimi gösterirler. Bu bireyler tıpkı öyküsünü okuduğumuz Peter Pan üzere ömürlerini macera peşinde koşarak ve hiç büyümek istemeyerek geçirirler. Mesleklerinde ilerlemek için gereğince efor harcamazlar lakin bir daha de büyük hayalleri olabilir. Peter Pan Sendromlu bireyler sağlıklı bağ kurmakta epeyce zorlanırlar. Romantik bağlantıyı bir sorumluluk olarak görürler. Bu sendroma sahip bireylerin birden fazla romantik bağlarında ekseriyetle kuvvetli ve sorumluluk sahibi partnerlerle bir arada olmayı tercih ederler. Evlilik ve çocuk sahibi olma üzere durumları ise kaçılması gereken sorumluluklar olarak görmektedir. Bu bireyler rahat ve dertsiz bir hayat sürmek için sorumluluklarından kaçmanın tahlilini ekseriyetle aile konutunda yaşamakta bulur.
Peter Pan Sendromu sorumluluktan kaçma, yetişkinliğin getirdikleriyle yüzleşememe ve daha fazlaca ebeveynlerin çocuklarına karşı takındığı çok muhafazacı tavır üzere niçinlerle ortaya çıkmaktadır. Pilot ebeveynlik şeklini benimseyen aileler çocuklarının meselelerini çözüp, onlara ilişkin olan sorumlulukları kendileri üstlendiği için bu çocuklar yetişkinlik periyodunda sorumluluk alma ve sorun çözme konusunda yeteriz kalmaktadır. Ebeveynleri tarafınca bu tavırla yetişen çocuklar dünyayı tehlikeli olarak algılar ve büyümeyi reddeder. Peter Pan sendromunun belirtilerine bakacak olursak: Finansal açıdan sorumluluk eksikliği, istikrarlı bir meslek inşa etmekte zorlanma, daima öteki iş ve hobilerin peşinden koşmak, hiç bir uğraş göstermeden gerçekçi olmayan bir maksada tutunmak, insan bağlantılarına az ilgi gösterme, gelecekten korkarken geçmişi hasretle anmak, başarısızlıklar için diğerini suçlamak olarak sayabiliriz.
Şayet tanıdığınız birinin Peter Pan Sendromuna sahip özellikler taşıdığınızı düşünüyorsanız, ona karşı dikkatli davranın. Bu noktada bu sendroma sahip bireylerin kendi kişiselliğini kazanabilmesi için evvela ailesinin ve özellikle partnerinin ona karşı tavrı hayli kıymetlidir. Ebeveynlerin çocuklarının büyüdüklerini kabul etmesi ve artık bir yetişkin olduğunun farkına varıp çocuğunun sorumlulukları üstlenmekten vazgeçmeleri de son derece ehemmiyet arz etmektedir. Bu bireyler evli yahut romantik bir beraberlik içerisindeyse partnerlerinin ebeveyni üzere, emsal bir tavrı sergileyip anne kimliğine bürünmeyi bırakıp karşı tarafın sorumluluklarını yerine getirebilecek bir birey olduğunu hissettirecek davranışlarda bulunmaları gerekir.
Bahsedilen belirtiler size yakın geliyor ve bu bahiste desteklenmeye gereksinim duyuyorsanız uzman takımımızla irtibata geçebilirsiniz.
Uzman Klinik Psikolog Damla KANKAYA
Psikoloji Öğrencisi Şeyma KACAR
Okumaya devam et...