Özümseme Ne Demek Psikoloji ?

Aylin

New member
Özümseme Nedir?

Özümseme, psikolojide bireyin bir deneyimi, bilgi veya duyguyu içselleştirmesi, anlaması ve kendi düşünce yapısına entegre etmesi sürecini ifade eder. Bu süreç, bireyin çevresindeki dünyayı, insanları ve olayları daha iyi anlamasına yardımcı olur. Özümseme, bir anlamda bilgiyi veya deneyimi kabul etme ve bu bilgiyi günlük yaşamda kullanabilme yeteneği olarak tanımlanabilir. Psikolojik olarak, özümseme, gelişimsel ve öğrenme süreçlerinin merkezinde yer alır ve bireylerin kendilerini çevreleriyle daha etkili bir şekilde ilişkilendirmelerini sağlar.

Özümseme terimi, özellikle Jean Piaget'in bilişsel gelişim teorisiyle özdeşleşmiştir. Piaget’e göre, çocuklar çevrelerinden gelen bilgiyi özümseyerek ve bunları mevcut şemalarına entegre ederek öğrenirler. Bu, bir şeyin daha önceki bilgiyle ilişkilendirilmesi anlamına gelir. Ancak özümseme, sadece bilginin kabul edilmesi değil, aynı zamanda bu bilginin bilinçli bir şekilde işlenmesi ve bir anlam ifade etmesi sürecini de içerir.

Özümseme ve Bilişsel Gelişim

Özümseme, bilişsel gelişimin temel unsurlarından biridir. Birey, çevresindeki dünyayı ve bu dünyadaki nesneleri anlamak için sürekli olarak bilgiyi özümser. Jean Piaget, çocukların dünyayı anlamalarındaki süreci iki temel mekanizma üzerinden açıklar: özümseme ve akomodasyon. Özümseme, dış dünyadan gelen bilginin mevcut şemalarla (fikir yapılarıyla) uyumlu hale getirilmesidir. Akomodasyon ise, mevcut şemaların, yeni bilgiyle uyumlu olacak şekilde değiştirilmesidir.

Bu süreç, bireylerin yaşantılarından aldıkları bilgileri nasıl entegre ettiklerini ve bu bilgileri nasıl daha derinlemesine anladıklarını gösterir. Bir çocuk, bir nesneyi ilk defa gördüğünde, onu var olan şemalarına (örneğin, "yuvarlak nesne" ya da "renkli şeyler") yerleştirmeye çalışır. Eğer bu nesne, önceden bildiği kategorilere uymuyorsa, çocuk mevcut bilgilerini değiştirebilir ve yeni bir şema oluşturabilir.

Özümseme ve Duygusal Gelişim

Özümseme yalnızca bilişsel bir süreçle sınırlı değildir; aynı zamanda duygusal gelişimi de etkiler. İnsanlar, yaşadıkları deneyimleri ve duygusal olayları özümseyerek, bu olaylara nasıl tepki vereceklerini öğrenirler. Duygusal özümseme, bireylerin kendi duygusal tepkilerini anlaması ve düzenlemesi ile ilgilidir. Örneğin, bir çocuk sevgi ve güven duygularını bir aile bireyinden deneyimleyerek öğrenir. Bu deneyim, çocuğun gelecekteki ilişki biçimlerini ve duygusal tepkilerini şekillendirir.

Bir başka örnek, travmatik bir deneyim sonrasında bireyin bu durumu özümseyerek iyileşme sürecine girmesidir. Birey, travmanın duygusal etkilerini içselleştirir, anlamlandırır ve zamanla bu deneyimi psikolojik olarak kabul eder. Duygusal özümseme, genellikle terapötik bir süreçle desteklenir ve bireylerin ruhsal iyileşmesini kolaylaştırır.

Özümseme ve Sosyal İlişkiler

Özümseme, sosyal ilişkilerde de önemli bir rol oynar. Bireyler, başkalarından aldıkları geri bildirimleri, deneyimleri ve duygusal tepkileri özümseyerek sosyal becerilerini geliştirirler. Sosyal özümseme, bireylerin toplumsal normları, kültürel değerleri ve grup dinamiklerini anlamasıyla ilgilidir. Bu süreç, bireylerin empati kurabilmesini, başkalarının duygusal ihtiyaçlarına yanıt verebilmesini ve sağlıklı sosyal ilişkiler geliştirmesini sağlar.

Özümseme, aynı zamanda çatışma çözme becerileriyle de bağlantılıdır. Bir birey, bir sosyal çatışma yaşadığında, durumu anlamak ve çözüm üretmek için önce yaşadığı olayı özümsemeli, duygusal tepkilerini gözden geçirmeli ve mantıklı bir çözüm bulmalıdır. Bu, bireylerin toplumsal ortamda daha uyumlu ve etkili bir şekilde yer almalarını sağlar.

Özümseme ve Psikoterapi

Psikoterapi sürecinde, terapist ile birey arasındaki etkileşim, bireyin yaşadığı travmatik veya stresli olayları özümsemesine yardımcı olabilir. Özellikle travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) gibi durumlarda, terapist, bireyin yaşadığı acıyı anlamasına ve bu acıyı sağlıklı bir şekilde içselleştirmesine yardımcı olur. Terapide, özümseme süreci, bireyin duygusal engelleri aşmasına ve iyileşme yolunda önemli adımlar atmasına olanak tanır.

Özümseme ve Kimlik Gelişimi

Özümseme, bireylerin kimliklerini şekillendirmesinde de kritik bir rol oynar. Kimlik gelişimi, bireyin değerleri, inançları, kişisel hedefleri ve toplumsal rolleri üzerine düşünmesiyle ilerler. Bu süreç, genellikle ergenlik dönemiyle ilişkilendirilse de, hayat boyu devam eder. Ergenlik döneminde, bireyler kimliklerini oluştururken, toplumdan ve aileden aldıkları bilgileri özümseyerek bu kimlikleri şekillendirirler. Kimlik özümsemesi, bireyin kendini tanıması, güçlü ve zayıf yönlerini fark etmesi ve geleceğe yönelik sağlıklı hedefler belirlemesiyle sonuçlanır.

Özümseme ve Öğrenme

Özümseme, öğrenme sürecinin ayrılmaz bir parçasıdır. Öğrenme, sadece yeni bilgilere sahip olmak değil, aynı zamanda bu bilgileri anlamak ve içselleştirmektir. İnsanlar, öğrenme sürecinde özümseme mekanizmalarını kullanarak yeni bilgiyi önceki deneyim ve bilgileriyle ilişkilendirirler. Bu, bilginin daha uzun süreli hafızaya yerleşmesini sağlar ve uygulama alanında kullanılabilir hale getirir. Özümseme, aynı zamanda beceri öğrenmede de önemli bir rol oynar. Bir beceri öğrenirken, kişi bu beceriyi pratikle özümseyerek geliştirebilir.

Sonuç

Özümseme, bireylerin çevreleriyle etkileşimde bulunurken, öğrendikleri bilgileri içselleştirme ve bu bilgiyi anlamlı hale getirme sürecidir. Psikolojide özümseme, bilişsel, duygusal, sosyal ve kimlik gelişimi gibi pek çok alanla ilişkilidir. Özümseme, öğrenme, iyileşme, kimlik oluşturma ve sosyal becerilerin gelişmesinde kritik bir rol oynar. Bu süreç, insanların hayatlarında karşılaştıkları deneyimleri daha anlamlı hale getirmelerine ve bu deneyimlerden öğrenmelerine olanak tanır.
 
Üst