Beykozlu
New member
Trabzonspor’un 70’li senelera damgasına vuran efsane takımındaki oyunculardan Necati Özçağlayan, bordo-mavili takımdaki yıllarını ve kadronun bu sezonki şampiyonluk yürüyüşünü kıymetlendirdi.
Özçağlayan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 1953 yılında Trabzon’da doğduğunu belirterek, 17 yaşında Trabzonspor ile profesyonel mukavele imzaladığını, futbol hayatının sonuna kadar bordo-mavili formayı terlettiğini ve kazanılan 6 Muhteşem Lig şampiyonluğunda devamlı olarak nazaranv yaptığını söylemiş oldu.
Stoper olarak forma giyen ve birinci senelerda Kadir Özcan ile tandem oynadıklarını lisana getiren Özçağlayan, Kadir’in gruptan ayrılmasıyla yaklaşık on sene boyunca sarkık libero olarak bakılırsav yaptığını söz etti.
– “Takımdaki oyuncuların hepsi mahalle arkadaşımızdı”
Özçağlayan, 1974’te Üstün Lig’e yükselen ve bir yılın akabinde ligde adeta fırtına üzere esen bordo-mavili takımda en besbelli özellik olarak, futbolcuların “yerlinin de yerlisi” olmasını gösterdi.
Muhteşem Lig’e çıkarken kadroda yabancı futbolcu olmadığını fakat Trabzonlu olmayan oyuncular bulunduğunu anlatan Özçağlayan, şunları kaydetti:
“Bunu değiştirdiler ve büsbütün Trabzonlu futbolculardan takım kuruldu. Yani yerlinin de yerlisine döndük. Olağan ki bunda Ahmet Suat Özyazıcı hocanın rolü fazlaca büyüktür. Ekipteki oyuncuların hepsi mahalle arkadaşımızdı. Kusursuz de bir arkadaşlığımız vardı. Kimisi Farozlu, kimisi Arafilboylu, kimisi Sotkalı ya da Trabzon’un merkezinde olanlardı ve iç kazalardan fazlaca az topçu vardı. Tesadüf ki oyuncuların hepsi de epeyce kaliteliydi. Bu sayede de Muhteşem Lig’e çıkıp orada da 6 şampiyonluk kazandık.”
– “Yeter ki Trabzonspor şampiyon olsun ve ben her şeye razıyım”
Necati Özçağlayan, futbolcu olarak yaşadıkları şampiyonlukların akabinde taraftar olarak da bu memnunluğu yaşamak istediklerini anlattı.
Yaklaşık 37 yıl daha sonra birinci kere şampiyonluk coşkusu yaşayacaklarını lisana getiren Özçağlayan, “Gönül istek ediyor ki taraftar olarak da bu şampiyonlukları yaşayalım lakin maalesef bu biraz uzun sürdü. Alışılmış ki şunu da belirtmek lazım ki 2011 de şaibeli bir şampiyonluk durumu vardı. Bize bakılırsa şampiyon ekiptik fakat maalesef Türkiye Futbol Federasyonu bizi tescil etmedi. Avrupa kupalarına gitmemize karşın şampiyon ilan edilmedik. O da artık Futbol Federasyonunun yahut ülkenin bir sorunu. ötürüsıyla bu dönem herkesten çok biz sevineceğiz zira bizim üzerimizde bir ‘efsane’ baskısı vardı ve artık bu efsane işinden kurtulmak istiyoruz. Kâfi ki Trabzonspor şampiyon olsun, ben her şeye razıyım.” tabirlerini kullandı
– “Bir iki destek daha yapılırsa, şampiyonluklar kaçınılmaz olur”
Necati Özçağlayan, Trabzonspor’un bu sezonki muvaffakiyetinin tıpkı geçmişte olduğu üzere sürdürülebilir olacağına ve üst üste şampiyonluklar yaşayacaklarına gönülden inanıyor.
Muhteşem Lig’de 1975 yılında kazandıkları birinci şampiyonluğa büyük bir kısmın “Tamamen tesadüf. Bu olay yüz senede lakin bir olur.” halinde yorum yaptığını belirten Özçağlayan, şu biçimde devam etti:
“İkinci sene bir daha şampiyon olduk lakin olayı tam netleştiremediler. Ne vakit üçüncü şampiyonluk geldi, işte o vakit ‘Demek bunlar tesadüfen şampiyon olmamış’ dediler. O takım ülkü bir takımdı ve takımın temel taşları bozulmamıştı. örneğin geri dörtlü fazlaca fazla bozulmamıştı. Şenol, Turgay, Necati hiç ayrılmadı gruptan. daha sonradan gelen oyuncular da hayli yetenekliydi ve başarılı bir takım çıktı ortaya. Trabzonspor’un mevcut takımı da fazlaca kaliteli ve oyuncuların birbirine ahengi dikkati çekiyor. Şayet bu takım bozulmaz ve bir iki destek daha yapılırsa, şampiyonluklar kaçınılmaz olur.”
– “Rakibimiz daima Fenerbahçe’ydi”
Necati Özçağlayan Trabzonspor’un efsane olduğu senelerda en büyük rakiplerinin Fenerbahçe olduğunu söylemiş oldu.
İstanbul takımıyla 1980 yılına dek her dönem kıyasıya bir yarışa girdiklerini bildiren Özçağlayan, “Ya Trabzonspor ya da Fenerbahçe şampiyon olurdu. Trabzonspor şampiyon olursa Fenerbahçe ikinci, Fenerbahçe şampiyon olursa Trabzonspor ikinci olurdu.” tabirlerini kullandı.
– “Biz de şampiyon olduk lakin bu kadar puan farkı hiç olmadı”
Trabzonspor’un efsane futbolcularından Necati, bordo-mavili takımın bu dönem rakiplerine attığı puan farkının olağandışı olduğunu savundu.
Özçağlayan, Trabzonspor’un şu anda en yakın rakibine dahi büyük bir puan farkı attığına vurgu yaparak, “Tabloya baktığımız vakit bizim oynadığımız periyotlardan olağandışı bir fark var. Evet bizim de şampiyonluklarımız oldu ancak 3 büyüklere hiç bu kadar fark atmadık. Ya bir puan ya iki puan, bilemedin en çok 4 puan farkla şampiyon olduk. ötürüsıyla Trabzonspor bu dönem fevkalade bir olay yapıyor.” formunda konuştu.
– “Sahadaki çaba epeyce farklıydı fakat saha haricindeki dostluk da fazlaca farklıydı”
Necati Özçağlayan, futbolculuk senelerında saha içi rekabet ne kadar sıkı olursa olsun, saha haricinde tam manasıyla dostluğun hakim olduğunu anlattı.
Başta İstanbul’un üç büyük kadrosu olmak üzere tüm rakip kadro oyuncularıyla arkadaşlıklarının bulunduğunu belirten Özçağlayan, “Oynadığımız devirlerde Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş’taki her futbolcu arkadaşımızdı. bu biçimdelar deplasmana gidince çabucak dönüş olmuyordu ve mecburen konaklamak gerekiyordu. Maçta kıran kırana çaba ediyorduk ancak maç bittikten daha sonra arkadaşlarımızı alıp Hacı Beşir’de yediriyorduk, içiriyorduk. daha sonrasında otele gdolayıyorduk onları ve yatıp sabahtan gidiyorlardı. Birebir biçimde biz de İstanbul’a geldiğimizde onlar bize yapıyordu. Yani alandaki çaba epey farklıydı fakat saha haricindeki dostluk da epeyce farklıydı.” yorumunda bulundu.
– “Biz, yıllık çıkarımızla Trabzon’da bir tane daire alma bahtına sahiptik”
Necati Özçağlayan, geçmiş devirle bu periyot içindeki farklar ortasına futbolcu hasılatlarını da koydu.
Somut örnek vererek bahse açıklık getirmek isteyen Özçağlayan, “Biz yıllık çıkarımızla Trabzon’da bir tane daire alma bahtına sahiptik. Artık ise futbolcular tıpkı kaidelerde yedi sekiz daire alabilir.” halinde konuştu.
– “Trabzonspor’dan 375 bin lira alırken, Fenerbahçe’den 1 milyon 750 bin liralık teklif geldi”
O devir Trabzonspor’dan 375 bin lira aldığını belirten Özçağlayan, kendisine Fenerbahçe’den 1 milyon 750 bin liralık teklif yapıldığını fakat bu teklifi reddettiğini şöyleki anlattı:
“1977 yılında Fenerbahçe’den merhum Yüksel Günay bana bir teklif yaptı. bu biçimde Trabzonspor’dan 375 bin lira alırken, Fenerbahçe’den 1 milyon 750 bin liralık teklif geldi. O periyotlarda Trabzonspor’da şöyleki bir gelenek vardı: ‘Kulüp istemedikten daha sonra hiç bir futbolcu transfer yapamaz.’ Biz Trabzon sevdalısıyız. Gözümüzü açtık, Trabzonspor’u gördük. Onun yardımıyla dünyayı gördük ve aşikâr yerlere geldik. Bu sebeple de Fenerbahçe’yi reddedip 375 bin liraya Trabzonspor’da kaldım.”
– “Lütfen bu silah işini bırakalım artık”
Necati Özçağlayan son olarak şampiyonluk kutlamalarına hazırlanan bordo-mavili taraftarlara seslenerek silah kullanmama ikazında bulundu.
69 yaşındaki futbol adamı, “Geçmiş senelerda kent merkezi haricinde yapılan silah atışları nispeten su kaldırıyordu lakin artık 2022 yılına geldik ve her yer kentleşti. Yani koşullar epey değişti. Çok daha farklı cümbüş çeşitleri çıktı. Lütfen bu silahı işini bırakalım artık. Bunun yerine kendimizi eğlendirecek diğer şeyler bulalım. Ne bileyim, bir tane forma alıp fakir bir çocuğa ikram edebiliriz örneğin. Birilerini sevindirelim, o sevinince sen de sevinmiş olacaksın esasen.” diyerek kelamlarını tamamladı.
Özçağlayan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 1953 yılında Trabzon’da doğduğunu belirterek, 17 yaşında Trabzonspor ile profesyonel mukavele imzaladığını, futbol hayatının sonuna kadar bordo-mavili formayı terlettiğini ve kazanılan 6 Muhteşem Lig şampiyonluğunda devamlı olarak nazaranv yaptığını söylemiş oldu.
Stoper olarak forma giyen ve birinci senelerda Kadir Özcan ile tandem oynadıklarını lisana getiren Özçağlayan, Kadir’in gruptan ayrılmasıyla yaklaşık on sene boyunca sarkık libero olarak bakılırsav yaptığını söz etti.
– “Takımdaki oyuncuların hepsi mahalle arkadaşımızdı”
Özçağlayan, 1974’te Üstün Lig’e yükselen ve bir yılın akabinde ligde adeta fırtına üzere esen bordo-mavili takımda en besbelli özellik olarak, futbolcuların “yerlinin de yerlisi” olmasını gösterdi.
Muhteşem Lig’e çıkarken kadroda yabancı futbolcu olmadığını fakat Trabzonlu olmayan oyuncular bulunduğunu anlatan Özçağlayan, şunları kaydetti:
“Bunu değiştirdiler ve büsbütün Trabzonlu futbolculardan takım kuruldu. Yani yerlinin de yerlisine döndük. Olağan ki bunda Ahmet Suat Özyazıcı hocanın rolü fazlaca büyüktür. Ekipteki oyuncuların hepsi mahalle arkadaşımızdı. Kusursuz de bir arkadaşlığımız vardı. Kimisi Farozlu, kimisi Arafilboylu, kimisi Sotkalı ya da Trabzon’un merkezinde olanlardı ve iç kazalardan fazlaca az topçu vardı. Tesadüf ki oyuncuların hepsi de epeyce kaliteliydi. Bu sayede de Muhteşem Lig’e çıkıp orada da 6 şampiyonluk kazandık.”
– “Yeter ki Trabzonspor şampiyon olsun ve ben her şeye razıyım”
Necati Özçağlayan, futbolcu olarak yaşadıkları şampiyonlukların akabinde taraftar olarak da bu memnunluğu yaşamak istediklerini anlattı.
Yaklaşık 37 yıl daha sonra birinci kere şampiyonluk coşkusu yaşayacaklarını lisana getiren Özçağlayan, “Gönül istek ediyor ki taraftar olarak da bu şampiyonlukları yaşayalım lakin maalesef bu biraz uzun sürdü. Alışılmış ki şunu da belirtmek lazım ki 2011 de şaibeli bir şampiyonluk durumu vardı. Bize bakılırsa şampiyon ekiptik fakat maalesef Türkiye Futbol Federasyonu bizi tescil etmedi. Avrupa kupalarına gitmemize karşın şampiyon ilan edilmedik. O da artık Futbol Federasyonunun yahut ülkenin bir sorunu. ötürüsıyla bu dönem herkesten çok biz sevineceğiz zira bizim üzerimizde bir ‘efsane’ baskısı vardı ve artık bu efsane işinden kurtulmak istiyoruz. Kâfi ki Trabzonspor şampiyon olsun, ben her şeye razıyım.” tabirlerini kullandı
– “Bir iki destek daha yapılırsa, şampiyonluklar kaçınılmaz olur”
Necati Özçağlayan, Trabzonspor’un bu sezonki muvaffakiyetinin tıpkı geçmişte olduğu üzere sürdürülebilir olacağına ve üst üste şampiyonluklar yaşayacaklarına gönülden inanıyor.
Muhteşem Lig’de 1975 yılında kazandıkları birinci şampiyonluğa büyük bir kısmın “Tamamen tesadüf. Bu olay yüz senede lakin bir olur.” halinde yorum yaptığını belirten Özçağlayan, şu biçimde devam etti:
“İkinci sene bir daha şampiyon olduk lakin olayı tam netleştiremediler. Ne vakit üçüncü şampiyonluk geldi, işte o vakit ‘Demek bunlar tesadüfen şampiyon olmamış’ dediler. O takım ülkü bir takımdı ve takımın temel taşları bozulmamıştı. örneğin geri dörtlü fazlaca fazla bozulmamıştı. Şenol, Turgay, Necati hiç ayrılmadı gruptan. daha sonradan gelen oyuncular da hayli yetenekliydi ve başarılı bir takım çıktı ortaya. Trabzonspor’un mevcut takımı da fazlaca kaliteli ve oyuncuların birbirine ahengi dikkati çekiyor. Şayet bu takım bozulmaz ve bir iki destek daha yapılırsa, şampiyonluklar kaçınılmaz olur.”
– “Rakibimiz daima Fenerbahçe’ydi”
Necati Özçağlayan Trabzonspor’un efsane olduğu senelerda en büyük rakiplerinin Fenerbahçe olduğunu söylemiş oldu.
İstanbul takımıyla 1980 yılına dek her dönem kıyasıya bir yarışa girdiklerini bildiren Özçağlayan, “Ya Trabzonspor ya da Fenerbahçe şampiyon olurdu. Trabzonspor şampiyon olursa Fenerbahçe ikinci, Fenerbahçe şampiyon olursa Trabzonspor ikinci olurdu.” tabirlerini kullandı.
– “Biz de şampiyon olduk lakin bu kadar puan farkı hiç olmadı”
Trabzonspor’un efsane futbolcularından Necati, bordo-mavili takımın bu dönem rakiplerine attığı puan farkının olağandışı olduğunu savundu.
Özçağlayan, Trabzonspor’un şu anda en yakın rakibine dahi büyük bir puan farkı attığına vurgu yaparak, “Tabloya baktığımız vakit bizim oynadığımız periyotlardan olağandışı bir fark var. Evet bizim de şampiyonluklarımız oldu ancak 3 büyüklere hiç bu kadar fark atmadık. Ya bir puan ya iki puan, bilemedin en çok 4 puan farkla şampiyon olduk. ötürüsıyla Trabzonspor bu dönem fevkalade bir olay yapıyor.” formunda konuştu.
– “Sahadaki çaba epeyce farklıydı fakat saha haricindeki dostluk da fazlaca farklıydı”
Necati Özçağlayan, futbolculuk senelerında saha içi rekabet ne kadar sıkı olursa olsun, saha haricinde tam manasıyla dostluğun hakim olduğunu anlattı.
Başta İstanbul’un üç büyük kadrosu olmak üzere tüm rakip kadro oyuncularıyla arkadaşlıklarının bulunduğunu belirten Özçağlayan, “Oynadığımız devirlerde Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş’taki her futbolcu arkadaşımızdı. bu biçimdelar deplasmana gidince çabucak dönüş olmuyordu ve mecburen konaklamak gerekiyordu. Maçta kıran kırana çaba ediyorduk ancak maç bittikten daha sonra arkadaşlarımızı alıp Hacı Beşir’de yediriyorduk, içiriyorduk. daha sonrasında otele gdolayıyorduk onları ve yatıp sabahtan gidiyorlardı. Birebir biçimde biz de İstanbul’a geldiğimizde onlar bize yapıyordu. Yani alandaki çaba epey farklıydı fakat saha haricindeki dostluk da epeyce farklıydı.” yorumunda bulundu.
– “Biz, yıllık çıkarımızla Trabzon’da bir tane daire alma bahtına sahiptik”
Necati Özçağlayan, geçmiş devirle bu periyot içindeki farklar ortasına futbolcu hasılatlarını da koydu.
Somut örnek vererek bahse açıklık getirmek isteyen Özçağlayan, “Biz yıllık çıkarımızla Trabzon’da bir tane daire alma bahtına sahiptik. Artık ise futbolcular tıpkı kaidelerde yedi sekiz daire alabilir.” halinde konuştu.
– “Trabzonspor’dan 375 bin lira alırken, Fenerbahçe’den 1 milyon 750 bin liralık teklif geldi”
O devir Trabzonspor’dan 375 bin lira aldığını belirten Özçağlayan, kendisine Fenerbahçe’den 1 milyon 750 bin liralık teklif yapıldığını fakat bu teklifi reddettiğini şöyleki anlattı:
“1977 yılında Fenerbahçe’den merhum Yüksel Günay bana bir teklif yaptı. bu biçimde Trabzonspor’dan 375 bin lira alırken, Fenerbahçe’den 1 milyon 750 bin liralık teklif geldi. O periyotlarda Trabzonspor’da şöyleki bir gelenek vardı: ‘Kulüp istemedikten daha sonra hiç bir futbolcu transfer yapamaz.’ Biz Trabzon sevdalısıyız. Gözümüzü açtık, Trabzonspor’u gördük. Onun yardımıyla dünyayı gördük ve aşikâr yerlere geldik. Bu sebeple de Fenerbahçe’yi reddedip 375 bin liraya Trabzonspor’da kaldım.”
– “Lütfen bu silah işini bırakalım artık”
Necati Özçağlayan son olarak şampiyonluk kutlamalarına hazırlanan bordo-mavili taraftarlara seslenerek silah kullanmama ikazında bulundu.
69 yaşındaki futbol adamı, “Geçmiş senelerda kent merkezi haricinde yapılan silah atışları nispeten su kaldırıyordu lakin artık 2022 yılına geldik ve her yer kentleşti. Yani koşullar epey değişti. Çok daha farklı cümbüş çeşitleri çıktı. Lütfen bu silahı işini bırakalım artık. Bunun yerine kendimizi eğlendirecek diğer şeyler bulalım. Ne bileyim, bir tane forma alıp fakir bir çocuğa ikram edebiliriz örneğin. Birilerini sevindirelim, o sevinince sen de sevinmiş olacaksın esasen.” diyerek kelamlarını tamamladı.