Ev
Kültür
Neue Nationalgalerie’de Patti Smith: “Ben de sadece senin gibi insanım”
Patti Smith, Neue Nationalgalerie’de sanatçılara adanmış bir dizi eser sunuyor. Gösteriyi birkaç kez yarıda kesiyor.
Pazar günü Neue Nationalgalerie’de Patti SmithLenja Stratman
Pazar öğleden sonra Neue Nationalgalerie’de birkaç yüz kişi 76 yaşındaki şair, müzisyen, şarkıcı-söz yazarı, fotoğrafçı, ressam ve “Punk’un vaftiz annesi” Patti Smith’i görmek için toplandı. Sahne yok, mikrofonu ve gitarıyla seyircisiyle aynı seviyede. Smith aynalı bir duvarın önünde durur ve kendini müzedeki başka bir sanat eserinin ortasında bulur. Şaka yollu birkaç kez girdiğini söylediği “hipnotik” in arkasındaki fabrikayı bulur.
Minnettarlığını ifade etmek için önce “Minnettar” şarkısını çalıyor. Ancak kısa bir süre sonra performansını yarıda keser: Çekimlerinin önünde oturan kameraman dikkatini dağıtır. Adam koltuğundan kalkarken, “Burada bir belgesel çektiğimizi bilmiyordum,” diyor Smith. Daha sonra, onun birden fazla ön fotoğrafını çeken başka bir adama sorar, “Hadi ama, kaç tane fotoğrafa ihtiyacın var? 76 yaşındayım, model değilim.”
Patti Smith ile Röportaj: “Berlin mezarlıklarında yürümeyi seviyorum”
Smith, bir saat boyunca diğer sanatçılara adadığı 70’lerden şarkılar, şiirler, not defterleri ve mektuplar sunuyor. Akla gelen isimler arasında Georgia O’Keeffe, William Blake, Robert Frank, Pablo Picasso yer alıyor. Tekrar tekrar Robert Mapplethorpe’dan ve tabii ki Bob Dylan’dan bahsediyor. Berliner Zeitung ile yaptığı röportajda, gençken onu sık sık hayal ettiğini söyledi.
Helene Hegemann’ın Patti Smith ile karşılaşması: “‘Suddenly Princess’deki gibi”
Smith’e göre Mapplethorpe, 1969’da “sanatın on yılı” nın geldiğini söyledi. Bu yüzden seyirciden o on yıldan bir şarkıya eşlik etmesini istiyor. Sanatçının yanında akortsuz yatan gitarın eşliğinde olmadan herkes “Çünkü Gece” ye katılıyor.
Kültür
Neue Nationalgalerie’de Patti Smith: “Ben de sadece senin gibi insanım”
Patti Smith, Neue Nationalgalerie’de sanatçılara adanmış bir dizi eser sunuyor. Gösteriyi birkaç kez yarıda kesiyor.
Pazar günü Neue Nationalgalerie’de Patti SmithLenja Stratman
Pazar öğleden sonra Neue Nationalgalerie’de birkaç yüz kişi 76 yaşındaki şair, müzisyen, şarkıcı-söz yazarı, fotoğrafçı, ressam ve “Punk’un vaftiz annesi” Patti Smith’i görmek için toplandı. Sahne yok, mikrofonu ve gitarıyla seyircisiyle aynı seviyede. Smith aynalı bir duvarın önünde durur ve kendini müzedeki başka bir sanat eserinin ortasında bulur. Şaka yollu birkaç kez girdiğini söylediği “hipnotik” in arkasındaki fabrikayı bulur.
Minnettarlığını ifade etmek için önce “Minnettar” şarkısını çalıyor. Ancak kısa bir süre sonra performansını yarıda keser: Çekimlerinin önünde oturan kameraman dikkatini dağıtır. Adam koltuğundan kalkarken, “Burada bir belgesel çektiğimizi bilmiyordum,” diyor Smith. Daha sonra, onun birden fazla ön fotoğrafını çeken başka bir adama sorar, “Hadi ama, kaç tane fotoğrafa ihtiyacın var? 76 yaşındayım, model değilim.”
Patti Smith ile Röportaj: “Berlin mezarlıklarında yürümeyi seviyorum”
Smith, bir saat boyunca diğer sanatçılara adadığı 70’lerden şarkılar, şiirler, not defterleri ve mektuplar sunuyor. Akla gelen isimler arasında Georgia O’Keeffe, William Blake, Robert Frank, Pablo Picasso yer alıyor. Tekrar tekrar Robert Mapplethorpe’dan ve tabii ki Bob Dylan’dan bahsediyor. Berliner Zeitung ile yaptığı röportajda, gençken onu sık sık hayal ettiğini söyledi.
Helene Hegemann’ın Patti Smith ile karşılaşması: “‘Suddenly Princess’deki gibi”
Smith’e göre Mapplethorpe, 1969’da “sanatın on yılı” nın geldiğini söyledi. Bu yüzden seyirciden o on yıldan bir şarkıya eşlik etmesini istiyor. Sanatçının yanında akortsuz yatan gitarın eşliğinde olmadan herkes “Çünkü Gece” ye katılıyor.