Beykozlu
New member
Brand & Sport Summit 2022 etkinliğindeki bir ortaya gelen Fenerbahçe, Beşiktaş ve Galatasaray kulüplerinin genel sekreterleri, kulüp gelirleri ve sponsor dayanaklarıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Markalar ve spor dünyasından isimleri bir ortaya getiren Brand & Sport Summit 2022 aktifliğinin açılış programı, 42 Maslak AVM ESA Arena’da gerçekleştirildi.
Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu’nun açılış konuşmasını yaptığı aktiflik kapsamında, Fenerbahçe ismine Burak Kızılhan, Beşiktaş’tan Mehtap Ferah ve Galatasaray’dan Eray Yazgan, “Sporda Marka İş Birlikleri ve Yeni Gelir Modelleri” husus başlıklı bir sunumda görüşlerini aktardı.
Burak Kızılhan: “Sponsorluklar olmasa amatör şubelerin ayakta durmaları mümkün değil”
Nesine.com Üst Yöneticisi Halit Gülbakanoğlu’nun da katıldığı programda konuşan Fenerbahçe Kulübü Genel Sekreteri Burak Kızılhan, yeni tip koronavirüs salgını daha sonrası spor yasasının çıkmasıyla büyük kulüplerin durumunun, bilhassa de amatör şubelerde hiç güzel olmadığını belirterek, şu biçimde devam etti:
“İnşallah gayelerimizi tutturabiliriz lakin Fenerbahçe Spor Kulübü için mevzuya dair bir şeyler söylemem lazım. Futbol ve erkek basketbol haricinde, 13 amatör şubemiz var. Sponsorluklar olmasa bu şubelerin ayakta durmaları mümkün değil. Mecra olarak aklınıza gelebilecek, dijital olarak düşündüğünüzde her mecraya satış yapsanız dahi bunu şubelerin karşılanması mümkün değil. Altını çizmeliyim; Fenerbahçe olarak amatör şubeleri, spor maddesinden daha sonra, nasıl ve ne kadar daha ayakta tutacağız bilemiyorum. Liderimiz Ali Koç, haziran ayından beri söylüyor bunu. Ezcümle sponsorluklar bizler için fazlaca kıymetli.”
Televizyon gelirlerinde dertlerin ortada olduğunu, maç gelirleri ve loca bilet fiyatlarının bir yere kadar yükseltilebildiğini aktaran Kızılhan, “Onun haricinde, dokuma eser satışları da bir yere kadar. Bu yüzden sponsorluk takviyesi bizler için epey değerli. Ne kadar takviye alınırsa, yapılabilecekler o kadar artıyor. Gelir düzeyinin en üstünde sponsorluklar var.” tabirlerini kullandı.
“Kore’den iki büyük firmayla görüştük fakat Min-jae gitti”
Sponsor firmalar tarafınca eşya piyangolarının yapılmasıyla ilgili bir soruyu yanıtlayan Kızılhan, kendi açılarından yeterli sonuç aldıkları ve epey kısa müddette projeyi tamamladıklarını lisana getirdi.
Kızılhan, memleketler arası sponsorluk mutabakatlarıyla ilgili de şunları söylemiş oldu:
“Çok önemli dertlerimiz var. Fenerbahçe, Galatarasay, Beşiktaş düzeyindeki önder ve ülkenin en âlâ ekipleri olarak. 3 ekibimiz futbolun amiral gemisi ve en büyük gelir mecraları da göğüs sponsorluğu. Memleketler arası öbür ligleri düşündüğümüzde, hepimizi toplasanız bu liglerdeki ekiplerin sponsorlukların yarısı bile etmiyor. Öbür mecraları saymıyorum bile. İnanılmaz bir problem var, nasıl düzelir, bunu saatlerce konuşmamız lazım. Başka lig kulüplerinin gelir yaratma, pazarlama departmanı çalışan sayıları 80-100 içinde değişiyor. Ancak bizde, hepimiz yapılandırmadayız, en az bireyle azamî efor sarf etmeye çalışıyoruz. Az sayıda bulunmasına karşın çalışanlarımız da her şeyi yapıyor. Ancak inşallah Türk futbolundaki muvaffakiyetin artmasıyla sponsorların Türkiye’ye bakış açıları daha da değişecek diye düşünüyorum.”
Bu mevzuda eski futbolcuları Güney Koreli Kim Min-jae meselai veren Kızılhan, “örneğin biz Kim Min-jae geldiğinde, Korece, ‘hoş geldin’ yazılı postlar attık. Fenerium satışında kargo fiyatlarını kaldırdık. Lakin Min-jae bir sene kaldığı için devamı gelmedi. Bu müddette bilhassa Kore’den iki büyük firmayla görüştük. Ancak muvaffakiyet futbolcunun ne kadar sende kaldığıyla yanlışsız orantılı. İnşallah daha âlâ yerlere geliriz fakat Avrupa ile ortamızda fark var.” diye konuştu.
Mehtap Ferah: “Uluslararası ekiplerle yarışacak düzeydeyiz”
Beşiktaş Kulübü Genel Sekreteri Mehtap Ferah ise sponsorlukların, kulüpler için fazlaca değerli olduğunu vurgulayarak, “Futbolun sanayileşmesiyle bir arada gelirler, medya gelirleri, sponsorluk gelirleri olarak arttı. Kulüplerin masrafları fazlaca fazla olduğu için bu gelirler değerli. Futbol geniş kitlelere hitap ediyor ve muvaffakiyet odaklı bir sistem kurulmasını gerektiriyor. Atletlere ve altyapıya yatırım yapmak gerekiyor.” dedi.
Siyah-beyazlı kulübün 11 amatör branşa sahip olduğunu ve yeni spor maddesiyle futbol branşı haricinde öbür amatör şubelere yatırım yapılamadığını aktaran Ferah, “Biz de birinci defa bu sene kendi ekosistemimiz yaratıp, masraflarımızı karşıladık. Bu amatör sporlar için fazlaca değerli. Ne kadar sarfiyat karşılarsan ona bakılırsa başarılı oluyorsun.” diye konuştu.
Gelir paylaşımı ve eşya piyangosuyla ilgili görüşlerini aktaran Ferah, “Taraftarlarımızdan epeyce hoş dönüşler aldık. Kulüpleri, markaları ve taraftarları iş birliklerine ne kadar hayli katarsak o kadar uygun ekosistem yaratmış oluruz. Bu kulübü desteklemiş oluyorlar maddi ve manevi olarak. Bu markalar için de uygun bir ivme kazanması manasında epey kıymetli. Eşya piyangoları yapıldığında her taraf memnun oluyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Memleketler arası markaların Türkiye pazarına girmesiyle Avrupa’daki kulüplerle yarışır duruma geldiklerini öne süren Ferah, “Beşiktaş olarak statta isim sponsorluğunda Avrupa’nın birinci 5 ülkesinden birisiyiz. Kıymetli futbolcuların Türkiye’ye gelmesiyle birlikte, Türkiye artık milletlerarası firmaların da dikkatini çekiyor. Pozisyonu ve Avrupa-Asya içinde köprü olduğu için yabancı firmaların ilgisini çekiyor. Bunu daha da arttırmamız gerekiyor. bu biçimdece takviye de artacaktır. Şu an artık eskisi üzere değiliz, milletlerarası ekiplerle yarışacak seviyedeyiz.” sözlerini kullandı.
Eray Yazgan: “Ağızımızla kuş tutsak dahi Avrupa kulüpleri noktasına gelmek kolay değil”
Galatarasay Genel Sekreteri Eray Yazgan ise, sponsorlukların kulüp gelirlerini fazlaca önemli biçimde etkileyen bir öge olduğuna dikkati çekerek, “Spor kulübü için sponsorluk departmanını yönetmek en sıkıntı iş aslında. Zira sponsorunuzu keyifli etmek zorundasınız. İş birliğinin önümüzdeki yıllarde devam edebilmesi ismine sponsorlar üzere düşünüyor olmak zorundasınız. Bilhassa kurumsal sponsorluklarda kendimizi disiplin altına almak zorundayız. Sponsorların bilinmeyen bir yararı var. Taraftarla etkileşimini epeyce önemsiyoruz. İki marka aslında birbirine kendini emanet ediyor.” diye konuştu.
Eşya piyangosu hakkında görüş sunan Yazgan, talebin fazlaca ağır olduğunu ve taraftarla bağlantısı sağlamak için yanlışsız konum aldıklarını anlatarak, “Aslında hiç bir spor kulübü taraftarıyla ticari bir bağlantıya girmek istemez. Kulüpler bu işin yalnızca cümbüş kısmını yapmalı aslında. Bu tıp etkinliklerle irtibatı bir biçimde gelire çevirmeliyiz. Hepimiz vakit zaman eşya piyangosu yapacağız dedik, yaptık fakat işin aslı bu hakikat bir yapı değil. Ticareti bu yüzden iş ortaklarına bırakmamız lazım.” görüşünü paylaştı.
Türk kulüplerinin, eşit kaideler olmadığı için memleketler arası sponsorluk yarışına sokmamak gerektiği ihtarında bulunan Yazgan, “İngiltere’de senede 40 milyar, Türkiye’de 4 milyar dolar reklam pazarlama oranı var. Amerika’da bile 600 bu sayı. Ne noktada olduğumuzu kabul etmemiz lazım. Ağızımızla kuş tutsak dahi o noktalara gelmemiz fazlaca kolay değil. Lakin havlu mu atalım, hayır. Elimizden gelen çabası de sarf etmeye çalışıyoruz.” tabirlerini kullandı.
Yazgan, futbol branşı haricindeki branşlarda haksız rekabet ortamı olduğunu da savunarak, “Biz kulüp olarak 17 farklı branşla mesulüz. Futbol dışı öteki branşlara baktığımız vakit rakiplerimiz, isim vereceğim, VakıfBank, THY üzere kurumlar. Yanımızda olması gereken bir ekip kurumlar, bizim karşımıza rakip olarak çıkıyorlar. Gün geliyor bir bayan voleybolcuya bizim toplam maaş bütçemiz kadar maaş verebiliyorlar. Burada haksız rekabet var.” diyerek kelamlarını tamamladı.
Markalar ve spor dünyasından isimleri bir ortaya getiren Brand & Sport Summit 2022 aktifliğinin açılış programı, 42 Maslak AVM ESA Arena’da gerçekleştirildi.
Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu’nun açılış konuşmasını yaptığı aktiflik kapsamında, Fenerbahçe ismine Burak Kızılhan, Beşiktaş’tan Mehtap Ferah ve Galatasaray’dan Eray Yazgan, “Sporda Marka İş Birlikleri ve Yeni Gelir Modelleri” husus başlıklı bir sunumda görüşlerini aktardı.
Burak Kızılhan: “Sponsorluklar olmasa amatör şubelerin ayakta durmaları mümkün değil”
Nesine.com Üst Yöneticisi Halit Gülbakanoğlu’nun da katıldığı programda konuşan Fenerbahçe Kulübü Genel Sekreteri Burak Kızılhan, yeni tip koronavirüs salgını daha sonrası spor yasasının çıkmasıyla büyük kulüplerin durumunun, bilhassa de amatör şubelerde hiç güzel olmadığını belirterek, şu biçimde devam etti:
“İnşallah gayelerimizi tutturabiliriz lakin Fenerbahçe Spor Kulübü için mevzuya dair bir şeyler söylemem lazım. Futbol ve erkek basketbol haricinde, 13 amatör şubemiz var. Sponsorluklar olmasa bu şubelerin ayakta durmaları mümkün değil. Mecra olarak aklınıza gelebilecek, dijital olarak düşündüğünüzde her mecraya satış yapsanız dahi bunu şubelerin karşılanması mümkün değil. Altını çizmeliyim; Fenerbahçe olarak amatör şubeleri, spor maddesinden daha sonra, nasıl ve ne kadar daha ayakta tutacağız bilemiyorum. Liderimiz Ali Koç, haziran ayından beri söylüyor bunu. Ezcümle sponsorluklar bizler için fazlaca kıymetli.”
Televizyon gelirlerinde dertlerin ortada olduğunu, maç gelirleri ve loca bilet fiyatlarının bir yere kadar yükseltilebildiğini aktaran Kızılhan, “Onun haricinde, dokuma eser satışları da bir yere kadar. Bu yüzden sponsorluk takviyesi bizler için epey değerli. Ne kadar takviye alınırsa, yapılabilecekler o kadar artıyor. Gelir düzeyinin en üstünde sponsorluklar var.” tabirlerini kullandı.
“Kore’den iki büyük firmayla görüştük fakat Min-jae gitti”
Sponsor firmalar tarafınca eşya piyangolarının yapılmasıyla ilgili bir soruyu yanıtlayan Kızılhan, kendi açılarından yeterli sonuç aldıkları ve epey kısa müddette projeyi tamamladıklarını lisana getirdi.
Kızılhan, memleketler arası sponsorluk mutabakatlarıyla ilgili de şunları söylemiş oldu:
“Çok önemli dertlerimiz var. Fenerbahçe, Galatarasay, Beşiktaş düzeyindeki önder ve ülkenin en âlâ ekipleri olarak. 3 ekibimiz futbolun amiral gemisi ve en büyük gelir mecraları da göğüs sponsorluğu. Memleketler arası öbür ligleri düşündüğümüzde, hepimizi toplasanız bu liglerdeki ekiplerin sponsorlukların yarısı bile etmiyor. Öbür mecraları saymıyorum bile. İnanılmaz bir problem var, nasıl düzelir, bunu saatlerce konuşmamız lazım. Başka lig kulüplerinin gelir yaratma, pazarlama departmanı çalışan sayıları 80-100 içinde değişiyor. Ancak bizde, hepimiz yapılandırmadayız, en az bireyle azamî efor sarf etmeye çalışıyoruz. Az sayıda bulunmasına karşın çalışanlarımız da her şeyi yapıyor. Ancak inşallah Türk futbolundaki muvaffakiyetin artmasıyla sponsorların Türkiye’ye bakış açıları daha da değişecek diye düşünüyorum.”
Bu mevzuda eski futbolcuları Güney Koreli Kim Min-jae meselai veren Kızılhan, “örneğin biz Kim Min-jae geldiğinde, Korece, ‘hoş geldin’ yazılı postlar attık. Fenerium satışında kargo fiyatlarını kaldırdık. Lakin Min-jae bir sene kaldığı için devamı gelmedi. Bu müddette bilhassa Kore’den iki büyük firmayla görüştük. Ancak muvaffakiyet futbolcunun ne kadar sende kaldığıyla yanlışsız orantılı. İnşallah daha âlâ yerlere geliriz fakat Avrupa ile ortamızda fark var.” diye konuştu.
Mehtap Ferah: “Uluslararası ekiplerle yarışacak düzeydeyiz”
Beşiktaş Kulübü Genel Sekreteri Mehtap Ferah ise sponsorlukların, kulüpler için fazlaca değerli olduğunu vurgulayarak, “Futbolun sanayileşmesiyle bir arada gelirler, medya gelirleri, sponsorluk gelirleri olarak arttı. Kulüplerin masrafları fazlaca fazla olduğu için bu gelirler değerli. Futbol geniş kitlelere hitap ediyor ve muvaffakiyet odaklı bir sistem kurulmasını gerektiriyor. Atletlere ve altyapıya yatırım yapmak gerekiyor.” dedi.
Siyah-beyazlı kulübün 11 amatör branşa sahip olduğunu ve yeni spor maddesiyle futbol branşı haricinde öbür amatör şubelere yatırım yapılamadığını aktaran Ferah, “Biz de birinci defa bu sene kendi ekosistemimiz yaratıp, masraflarımızı karşıladık. Bu amatör sporlar için fazlaca değerli. Ne kadar sarfiyat karşılarsan ona bakılırsa başarılı oluyorsun.” diye konuştu.
Gelir paylaşımı ve eşya piyangosuyla ilgili görüşlerini aktaran Ferah, “Taraftarlarımızdan epeyce hoş dönüşler aldık. Kulüpleri, markaları ve taraftarları iş birliklerine ne kadar hayli katarsak o kadar uygun ekosistem yaratmış oluruz. Bu kulübü desteklemiş oluyorlar maddi ve manevi olarak. Bu markalar için de uygun bir ivme kazanması manasında epey kıymetli. Eşya piyangoları yapıldığında her taraf memnun oluyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Memleketler arası markaların Türkiye pazarına girmesiyle Avrupa’daki kulüplerle yarışır duruma geldiklerini öne süren Ferah, “Beşiktaş olarak statta isim sponsorluğunda Avrupa’nın birinci 5 ülkesinden birisiyiz. Kıymetli futbolcuların Türkiye’ye gelmesiyle birlikte, Türkiye artık milletlerarası firmaların da dikkatini çekiyor. Pozisyonu ve Avrupa-Asya içinde köprü olduğu için yabancı firmaların ilgisini çekiyor. Bunu daha da arttırmamız gerekiyor. bu biçimdece takviye de artacaktır. Şu an artık eskisi üzere değiliz, milletlerarası ekiplerle yarışacak seviyedeyiz.” sözlerini kullandı.
Eray Yazgan: “Ağızımızla kuş tutsak dahi Avrupa kulüpleri noktasına gelmek kolay değil”
Galatarasay Genel Sekreteri Eray Yazgan ise, sponsorlukların kulüp gelirlerini fazlaca önemli biçimde etkileyen bir öge olduğuna dikkati çekerek, “Spor kulübü için sponsorluk departmanını yönetmek en sıkıntı iş aslında. Zira sponsorunuzu keyifli etmek zorundasınız. İş birliğinin önümüzdeki yıllarde devam edebilmesi ismine sponsorlar üzere düşünüyor olmak zorundasınız. Bilhassa kurumsal sponsorluklarda kendimizi disiplin altına almak zorundayız. Sponsorların bilinmeyen bir yararı var. Taraftarla etkileşimini epeyce önemsiyoruz. İki marka aslında birbirine kendini emanet ediyor.” diye konuştu.
Eşya piyangosu hakkında görüş sunan Yazgan, talebin fazlaca ağır olduğunu ve taraftarla bağlantısı sağlamak için yanlışsız konum aldıklarını anlatarak, “Aslında hiç bir spor kulübü taraftarıyla ticari bir bağlantıya girmek istemez. Kulüpler bu işin yalnızca cümbüş kısmını yapmalı aslında. Bu tıp etkinliklerle irtibatı bir biçimde gelire çevirmeliyiz. Hepimiz vakit zaman eşya piyangosu yapacağız dedik, yaptık fakat işin aslı bu hakikat bir yapı değil. Ticareti bu yüzden iş ortaklarına bırakmamız lazım.” görüşünü paylaştı.
Türk kulüplerinin, eşit kaideler olmadığı için memleketler arası sponsorluk yarışına sokmamak gerektiği ihtarında bulunan Yazgan, “İngiltere’de senede 40 milyar, Türkiye’de 4 milyar dolar reklam pazarlama oranı var. Amerika’da bile 600 bu sayı. Ne noktada olduğumuzu kabul etmemiz lazım. Ağızımızla kuş tutsak dahi o noktalara gelmemiz fazlaca kolay değil. Lakin havlu mu atalım, hayır. Elimizden gelen çabası de sarf etmeye çalışıyoruz.” tabirlerini kullandı.
Yazgan, futbol branşı haricindeki branşlarda haksız rekabet ortamı olduğunu da savunarak, “Biz kulüp olarak 17 farklı branşla mesulüz. Futbol dışı öteki branşlara baktığımız vakit rakiplerimiz, isim vereceğim, VakıfBank, THY üzere kurumlar. Yanımızda olması gereken bir ekip kurumlar, bizim karşımıza rakip olarak çıkıyorlar. Gün geliyor bir bayan voleybolcuya bizim toplam maaş bütçemiz kadar maaş verebiliyorlar. Burada haksız rekabet var.” diyerek kelamlarını tamamladı.